Kategoriler
Batıkent Elektrikçi

Elektronik Cihazlar Nasıl Bozulur?

Elektronik Cihaz Nasıl Bozulur?

Teknolojinin, insan hayatındaki önemi gittikçe artıyor. İnsanların, dünyada yaptıkları iş gücü azalmakta ve hafiflemektedir. Bir insanın gün içinde teknoloji ile olan temasına bakıldığında, birçok çeşitli ürün ve teknolojik aletle karşılaşılır. Teknolojinin en önemli alanlarından biri olan elektronik kısmı birçok ürünün bozulma kısmı olarak biliniyor. Elektronik aksamlar karmaşık ve tamiri için teknik bilgi gerektiren konulardır. Su kaçması, fazla ısı, kabloların erimesi, kablolar arası temassızlık, ürünün kullanım ömrünün bitmesi, batarya ömrünün bitmesi, yıldırım gibi doğa olaylarının etkileri gibi birçok sebepten ötürü bozulmalar gerçekleşebilir. Garantisi bulunan ürünlerin, tamir için zorlanması ya da garanti dışında gerçekleşen bir bozulma olması durumunda tamir edilmeksizin geri gönderilmektedir. Bu nedenle bozulmanın nerede gerçekleştiği ve tamir aşamalarının ne olacağına dair bir bilirkişiye danışılması tavsiye edilir.

 Elektronik Cihazların Tamir Aşaması Nedir?

 Oldukça karmaşık bir yapıya sahip olabilen elektronik araçların tamirinde teknik bilgi önemlidir. Birbirinden farklı ürün ve modellerin tamirleri de farklılık göstermektedir. Tamir gereksinimi duyan ürünlerin modellerine bakılarak ve ürünlerde fazla yaşanan sorunlar değerlendirilerek tamir aşamasına başlanabilir. Tamir boyunca bozuk olan bölgenin tespiti ve kalan bölgelere zarar vermeksizin gerçekleştirilmelidir. İnternet üzerinden sağlanabilecek oldukça fazla yardımcı kaynak bulunabilir. Birçok üründe karşılaşılan ortak sorunlar vardır ve ürünün internet üzerinde araştırılması ve bulunan kaynaklardan yararlanılması önemlidir. Ancak bu kısımda modeline de dikkat edilmesi gerekmektedir. Elektronik aksamlar oldukça zayıf bir yapıya sahip olabilir. Bu nedenle tamir aşamasında incelikli davranılması gerekmektedir.

 Elektronik Ürünlerin Kullanım Ömürleri Ne Kadardır?

 Farklı yapı ve özellikte birçok markanın üretim yaptığı bu sektörde, fiyat aralığı da bu denli açıktır. Markadan markaya farklı kalitelerde olan ürünlerin birbirinden farklı kullanım ömürleri vardır ancak istatistiklere göre bir insanın bir ürünü kullanımı ortalama olarak 2,5 yıl sürmektedir. Dünya üzerinde milyonlarca ürün bulunmakta, bölgeden bölgeye farklı imkanlar olduğu ve daha fazla imkanlara sahip insanların daha hızlı ürün değiştirdiği söylenebilir. Son dönemlerde reklamların ve elektronik ürün pazarının oldukça rekabetçi olması ile ürünler daha çok bozulmaksızın değiştirilmektedir. Bazı durumlarda ürünlerin tamiri için gereken para ile yeni bir ürün almak da uygun olabilmektedir.

 Bozulmada Yanlış Kullanımın Etkisi Nedir?

 Birçok ürün yanlış kullanım deneyiyle bozulmakta ve kullanım dışı kalmaktadır. Ürünlerin, materyalleri ve üretim şekillerine bağlı olarak kaynaklanan bozulmalar oldukça çoktur. Elektronik ürünlerin, üretim aşamaları belli dayanıklılık ve ortamlarda test edilerek piyasaya sürülmektedir ancak her ürünün kullanım dışı olduğu yerlerde bulunması malzemelerin yıpranmasına neden olmaktadır. Bu nedenle kaynaklanan bozulmalar iç aksamlar da bulunduğu için tamiri oldukça zahmetlidir. Bir ürününün uzun ömürlü ve kullanım dışı kalmaması için kullanım kılavuzu koşullarında kullanılması ve ürününün özelliklerine göre uygun şartlar altında korunması gerekmektedir. Ürünlerin doğru ve dikkatli kullanmaları halinde kullanım ömürler 8 ile 10 yıl arası sürmektedir.

Kategoriler
Batıkent Elektrikçi

Ostim Elektrikçi

Ostim elektrikçi  0-505-7671174 nolu telefonla bize ulaşabilirsiniz.Hızlı servis ve uygun fiyat garantisi.

Her türlü elektrik arızasına bakılır.Tesisat döşenir.Pano işleriniz yapılır.Elektrik motoru montajı yer değişimi ve bakımı yapılır.

Teknik Bilgiler

Cisimlerin atom yapılarındaki elektronların atomdan atoma hareket etmesiyle meydana gelen enerjiye elektrik enerjisi denilmektedir. Serbest halde bulunan elektronların hareketinden kaynaklanan enerjidir. Genellikle bakır ya da alüminyum iletken sayesinde iletim sağlanan doğru akım ve alternatif akım modellerine sahip enerji çeşididir. Elektrik enerjisi maddeye ait bir özellik olmasıyla beraber gözle görülmeyen fakat etkisini hissedebileceğimiz bir enerjidir. Örneğin; enerji elektrikli sobalardan geçtiğinde ısı enerjisi, elektrikli motorlarından geçtiğinde mekanik enerji, aydınlatma cihazlarından geçtiğinde ise ışık enerjisi meydana getirmektedir. Bundan hareketle oluşan işler, elektrik akımının enerjiye sahip olduğunun göstergesidir. Mekanik ya da kimyasal enerjinin ya da ısı seklindeki enerjinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi şeklinde üretilen ve tüketicinin kullanımına verilen enerji çeşidine elektrik enerjisi denilmektedir.

 

Ostim elektrikçi ustası  olarak şunu ifade etmek istiyoruz.Elektrik enerjisinin üretiminden tüketimine kadar ulaştırılmasında üç aşama vardır. Bunlar; üretim, iletim ve dağıtım aşamalarıdır. Elektrik enerjisi günümüzde her yerde kullanılmaktadır. Örneğin; aydınlatmalarda, makinelerin çalıştırılmasında, bilgisayar ve benzeri aygıtlara enerji sağlamak gibi daha birçok alanda kullanılmaktadır. Genel olarak elektrik üretiminde faydalanılan enerji kaynakları; Nükleer enerji, hidro elektrik tesisleri ve fosil yakıt tesisleridir. Nükleer enerji ve fosil yakıt tesisleri, rüzgâr santralleri ve güneş enerjisi panellerine göre çok daha az alan gerektirdiğinden dolayı kullanım açısından daha verimli karşılanmaktadır. Rüzgâr santrallerinin kurulması aşamasında planlanması gereken alanın büyüklüğü nükleer enerji tesislerinin ihtiyaç duyduğu alandan 9-10 kat daha büyüktür. Bu manada, nükleer enerjinin biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik en iyi seçeneklerden biri olduğu aşikârdır. 9 Nükleer santraller verim ve işletim maliyetleri açısından tercih edilebilirliğine karşın, çok büyük güvenlik önlemlerinin alınma zorunluluğu ve tehlikeli atıklarının bertaraf edilme sorununun halledilmesi açısında tercih edilmesi çok iyi araştırma sonucunda yapılmalıdır. Elektrik üretiminde kullanılan yaygın iki yöntem şu şekildedir; su enerjisi ve ısı enerjisidir. Su enerjisi ile çalışan hidroelektrik santrallerinin en önemli üstünlüğü yakıta ve soğutma suyuna ihtiyaç duymamalarıdır. Bu yüzden çevre kirliliğine de neden olmamaktadır. Buna rağmen hidroelektrik santrallerinin üretim kapasitesi gücü yağmura ve akarsuların akış hızlarına bağlıdır. Buda yıl içerisinde devamlı farklılıklar göstermektedir. Isı enerjisi santrallerinin ise yer seçimi, tüketim merkezleri göz önünde bulundurularak seçilmelidir. İletim hatlarının uzun olmasından kaçınılmalıdır.

 

Elektrik enerjisine duyulan ihtiyaçla birlikte elektrik ustasına duyalan ihtiyaçta artmıştır.Ostim elektrikçi esnafı gün geçtikçe artış göstermektedir. Bu yüzden hem çevreye duyarlı hem de ihtiyacı karşılayabilecek yeni enerji kaynakları aranmaktadır. Kömür, petrol, nükleer enerji gibi kaynaklardan elektrik üretimi gerçekleştirilmekte fakat bu yöntemler çok ucuz olmayan yöntemlerdir. Dünyanın en büyük amacı yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretmek ve daha uygun maliyetlerle bu işi gerçekleştirmektir. Elektrik enerjisini üretmek sadece tek başına yeterli değildir. Üretilen elektrik enerjisinin taşınması ve depolanması da gerekmektedir. Bu yüzden ciddi yatırımlar yapılmalı ve elektrik enerjisi kaynakları verimli kullanılmalıdır. Günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretilmesi için büyük adımlar atılmış olsa da halen en çok elektrik enerjisi üretimimizi termik santrallerden karşılamaktayız. Termik santraller, yakıtın kimyasal enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren sistemlerdir. Ülkemizde en çok kömürle çalışan termik santraller kullanılmaktadır. Kömürün buradaki amacı çevrim suyunu ısıtarak kızgın buhar oluşturmaktır. Kazanlarda oluşan kızgın buharın türbinleri döndürmesi ile jeneratörde elektrik enerjisi üretilir. Dünya genelinde kömür rezervlerinin, ihtiyaçların artmasından dolayı 120 yıl içerisinde tükeneceği ön görülmektedir. Petrol ve doğalgaz rezervlerinin ise kömürden daha az 45 ile 60 yıl arasında tükeneceği ön görülmektedir.

Kategoriler
Batıkent Elektrikçi

Elektrik Ustası Batıkent 0505-7671174

Her türlü elektrik arızası için bizimle iletişime geçebilirsiniz.Size bir telefon kadar yakınız

GSM : (0505)-(767-11-74) Aynı gün müdahale uygun servis ücreti ve garantili işçilik.

Batıkent/Yenimahalle ANKARA

 

Elektrik Enerji

Günümüz teknolojik gelişmeleri ve ihtiyaçlarına bağlı olarak elektrik enerjisi çok önemli ve vazgeçilemez bir konuma gelmiş bulunmaktadır. Dünyada ve ülkemizde de hızla artan elektrik enerjisi talebi, yeni santralleri zorunlu hale getirmiştir. Ülkemizde bu talebi karşılamak için yapımına başlanan büyük ölçekli nükleer santrallerin yanı sıra, büyük ve orta ölçekli hidroelektrik santral projeleri de gündeme gelmektedir. Özellikle artan fosil yakıt fiyatları, ülkemizde doğalgaz santrallerinin üretilen enerjinin yarısından fazlasını karşılaması ve doğalgaz konusunda komşu ülkelere olan bağımlılığımız, ülkemizde bulunan kömürün kalitesinin düşüklüğü ve çevresel etkenler göz önüne alındığında yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi daha çok ortaya çıkmıştır [13]. Elektrik enerjisi üretim oranları dikkate alındığında, yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde en büyük paya sahip olan HES’lerin cazip bir seçenek olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Büyük su kaynaklarını değerlendirmek için barajlı büyük HES yapılırken, küçük su kaynaklarını değerlendirmek amacıyla küçük HES’ler de yapılmaktadır. Finansal yatırımı ve işletme maliyeti ile ön plana çıkan hidroelektrik santraller su kaynakları bakımında zengin olan ülkemizde yaygındır. 31 Aralık 2014 itibariyle Türkiye elektrik sistemi kurulu gücü 69516,4 MW’tır. Kurulu gücümüzün 23640,9 MW(%34)’ı hidroelektrik santrallerden karşılanmaktadır ve bu oran her geçen gün devreye alınan yeni hidroelektrik santrallerle de giderek artmaktadır [36].

Elektrikçi Batıkent

HES’lerin yıllık üretimleri, kaynağa gelen su miktarıyla doğru orantılı olduğundan ve bir yıl boyunca gelen su, tam kapasite çalıştırmaya yetmeyebileceğinden, genel olarak puant santrali olarak çalıştırılırlar. Devreye alınış ve çıkarılışları termik santrallere göre çok kolay ve hızlı olduğundan, su rejimine bağlı olarak enerji gereksiniminin çok olduğu puant saatlerde çalıştırılarak, enerjiye az gereksinim olduğu zamanlarda ise devre dışı bırakılırlar.

Suyun potansiyel enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bu santrallerde enerjinin talep güç karşısındaki kontrolünün ve kalitesinin sağlanması önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Elektrik üretiminde frekans ve gerilim çok önemli iki kriterdir. Gerilim generatörün uyartımı, frekans ise generatör rotor dönüş hızı kontrol edilerek ayarlanabilir. Başka bir deyişle gerilim reaktif güç kontrolü yapılarak, frekans ise aktif güç kontrolü yapılarak kontrol edilir. Kaliteli elektrik enerjisi gerilimi ve frekansı istenilen değerde sabit ve sürekli olan elektrik enerjisidir. Tüketiciler sürekli, kararlı, kaliteli, ucuz ve güvenilir enerji talep etmektedir. Bu nedenle güç sistemlerinde aktif güç dengesinin sağlanması gerekmektedir. Tüketiciler tarafından talep edilen enerji ile üretilen enerji arasında bir denge olmalıdır. Üretilen enerji talep edilenden fazla olursa frekans artar, üretilen enerji tüketilen enerjiden daha az olursa ise frekans azalır. Bu istenmeyen bir durumdur. Hidroelektrik santrallerde üretilen elektrik enerjisi güç trafoları ile bir bara vasıtasıyla güç sistemi şebekesine katılır. Her baradan çekilen anlık yükler, iklim koşullarına, gün saatine, günün özelliğine göre özel saatlere bağlı olarak değişmektedir. Üretilen toplam güç, tüketilen güç ile hat kayıpları toplamına eşit olmak durumundadır. Aksi takdirde, güç sistemi frekansı değişecektir. Güçte meydana gelen ani bir değişimde, aktif güç dengesi sağlanabilirse, frekans kontrolü de sağlanmış olur. Gerek her ülkenin kendi enterkonnekte güç sistemi içerisinde, gerekse ülkeler arası enterkonnekte sistemlerde, frekansın kontrol edilebilmesi ve sabit kalması önemli bir konudur. Güç sisteminde sabit frekans elde etmek için her santralde ve yük tevzide üretim kontrolü yapılmaktadır. Yük tevzide güç sistemi ağındaki üretimi kontrol edilir ve tüketim ile kayıpların toplamına eşit bir üretim dağılımı sağlanır. Bu nedenle, güç sistemlerinde yük-frekans kontrolü önemli bir yer tutmaktadır. Yük-frekans kontrolü, üretilen ve tüketilen aktif güç arasındaki dengeyi sağlayabilmek için, güç akışını sağlayarak frekansı istenen değerler arasında tutma işlemidir.

Genel olarak bir HES ‘in iki farklı çalışma biçimi vardır. İlk çalışma şekli şebekeye bağlı çalışmadır. Bu durumda santral üretiminin tümü şebekeye iletilecektir. Dolayısıyla santralin işletme amacı, mümkün olan en yüksek enerjiyi üretmektir. Doğal koşullar tarafından belirlenen nehir debisinin santral işletmesi ile değişmeyeceği açıktır. Fakat türbin verimlilik eğrileri ve anlık nehir debisi göz önüne alınarak, baraj gölü seviyesi kontrol edilebilir ve nehir debisinin en verimli şekilde kullanılması sağlanabilir. Baraj gölünün seviyesinin kontrol edildiği bu işletim şekline seviye kontrol denir [13].

İkinci çalışma şekli olan izole ada modunda ise santral, şebekeden bağımsız olan bir bölgede elektrik ihtiyacını karşılar. Bu çalışma prensibi şebekede oluşacak bir arıza sonrasında ve santral tasarımı uygunsa kullanılabilir. Örneğin, santralin ve bölgesel yükün şebekeye tek bir iletim hattı ile bağlı olduğu durumlarda, santrali ve bölgesel yükü şebekeye bağlayan iletim hattında meydana gelecek bir arıza dolayısıyla iletim hattının kesici ile açılması sonrası, santral ve bölgesel yük bir izole ada oluşturabilir. Bu çalışma prensibinde santralin amacı enerji üretimini maksimize etmek veya nehir debisini verimli kullanmak değil, izole sistemin gerilimini ve frekansını belirli sınırlar içinde tutmaktır.

Batıkent Elektrik Ustası

Türbin kontrol sistemlerinin asıl amacı, güç generatörlerindeki hız değişimlerini kontrol ederek frekansı sabit tutmak ve buna bağlı olarak güç değişimlerini kontrol altında tutarak güç kalitesini sağlamaktır. Bundan 50 – 60 yıl öncesinde bu kontrol ilk olarak hidro-mekanik türbin kontrolü biçiminde sağlanmaktaydı. Daha sonra talep ve sistem gereksinimlerinin artmasına ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak dijital elektronik hız regülatörü(governor) sistemleri kullanılmaya başlanmıştır. Hız regülatörleri ünitenin enterkonnekte sisteme bağlanması sırasında generatör frekansını ayarlamaktadır. Ünitenin enterkonnekte sisteme bağlantısından sonra ise enterkonnekte sistemdeki frekans değişimlerine tepki vererek generatörün güç çıkışını kontrol etmektedir. Hız regülatörü çalışırken frekansı sabit tutarak üretim kontrolü yaparken, ünitenin hem mekanik hem de elektriksel olarak dengesiz hale gelmemesini de sağlamaktadır.

Hız regülatörleri yukarıda bahsedildiği gibi generatörün çıkış gücünü ve frekansını, türbine giren su miktarını ayarlayarak kontrol etmektedir. Dolayısıyla türbine giren su miktarını ayarlayarak türbinin ürettiği mekanik gücü kontrol etmektedir. Generatörün çıkış aktif gücünü veya frekansını istenilen seviyede tutmak istediğinde ise hız regülatörü türbine giren su miktarını değiştirmektedir. Hız regülatörleri türbine giren su miktarını ise türbin girişinde bulunan ayar kanatlarının konumunu değiştirerek yapmaktadır. Şekil 1.1’den de görüleceği üzere hız regülatörlerinin girişi, generatörün ürettiği aktif güç ve frekansı yani rotorun dönüş hızı, çıkışı ise ayar kanat konum hedef değeridir.